6 Ocak 2011 Perşembe

Yürümek






Zormuş yürümek. Geride kalmamaya çalışmak geride olmamak erkenden öne sıçramamak. Ama olmayınca da olmuyormuş bir defa da ritim bozulursa geri tutmuyormuş. Bu parkurda üç yanlışa gerek kalmadan tek yanlışla tüm doğrular siliniyormuş. Geri kalandan kulaktan kulağa fısıltı malzemesi oluyormuş. Ego denen illete melhem bulunmazken, bu  saçma  karanlıkta elinde mum olanlar tanrıyı oynuyormuş. Herşey bu kadar kötü bir hal aldığında kendi hatalarını anlayıp kendine kızdığında fark ediyormuşsun fısıltıların uzaklaştığını. Prometheus vari bir asillikle tek başına kartallara yem olurken "ciğerin" ciğeriniden her lokmayı alan kartalın en yakınından havalanan olduğunu görüyormuşsun. O zaman anlıyormuşsun acı bir şekilde Birlikte yürümenin sadece yan yana yürümek demek olmadığını, o gitmeye niyetlendiğin koca yolu tek başına yürümen gerektiğini anladığın gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder